
Bana Bir Söz Ver
3 Ağustos 2024
Bir Zıpkıncının Dünyası, Eşim Emre’ye…
25 Ağustos 2024B ir adam, olağan bir günün gündüz vaktinde, her zamanki gibi, bir yerden bir yere gitmek üzere, ilerlemekteydi..Birden karşı kaldırımda, tekerlekli sandalyede bir adam gördü, acılar içindeydi yüzü, sandalyeyi süren diğer iki adamın birinin elinde kromdan uzun bir metal ve çekiç vardı, öteki adamın elinde ise bir testere ve adamın kesilmiş komple kolu..gri, krem, kırmızı ve siyah karışık renklerde bir görüntü, adamın beynine çekiçle vurula vurula ilerlemekteydi, bu ilerleyiş, bu hareket, zamanda kaybolmuyordu, sandalye ve adamlar ilerledikçe sakız gibi uzuyordu görüntü, tüm bu renklerle...
Adam, ne yaoacağını şaşırdı, saklanmak istedi, ancak her yer bu çekiçli ve testereli adamlarla doluydu, en belirgin özellikleri ise hepsinin kulağında, beyaz kulaklık gibi birşey olmasıydı.
A dam ilk gördüğü kapalı bir alana, bir hana girdi saklanmak için, her yer gri metalik, sisli puslu, eski, pis ve sıradandı, o yer sanki sonsuzca orada vardı, yüzyıllar önce bile gidebilse, sanki aynı manzarayı görecek gibi bir izlenim uyandırıyordu burası, ...neyse bir anda içeriye yine izbandut gibi beyaz kulaklıklı adamlar girdiler.
B urada, .bir dükkanda içerisinde ne satıldığı bile anlaşılmayan, içinde bulunduğu hana benzeyen bu yerde, orta yaşlı, onun da yüzü bu yerin, açıklanan tüm sıfatlarını aynen taşıyan bir kadın, cep telefonu ile birileriyle konuşmaktaydı, adamlar bir anda içeriye daldılar, burada krom var mı diye sordular, kadın telefon konuşmasına bir ara bile vermeden, adamlara, elinin tersiyle "gidin" işareti yaptı ve krom ne gezer burada dedi, ağzının ucuyla...adamlar, demek öyle, bir bakalım, dolaplarınn kenarı krommuş, hani yoktu dediler, kadın..onlar benim çalışma dolabım, satılık değil dedi, sonrasında...çığlıklar... zaman, uzamda öylece uzayıp bir yerlere yapıştı sanki..adam..yerde, krem rengi kemik iliği gibi yumuşak bir sıvının aktığını gördü...bir kadın belirdi o anda..buraları temizliyorum..bastğın anda eskiye dönüyor yerler, tekrar temizlemek zorunda kalacağım..ben yardımcı olayım aize dedi adam, beyaz kulaklıklı kadın, 'sen' yardımcı olamazsın deyip beyaz kulaklığından bir yerlere 'B-5', gelin buraya dedi, adam başına gelecekleri anladı ve kaçtı, .kadın arkasından bağırdı. bizlerden kaçış yok, biz her yerdeyiz, olduğun her yerde varız..
Adam korku içinde ilerlerken bir odada buldu kendini, herşey, o kulaklık renginde bembeyazdı.
M erhaba akıllı insan, biz "B-5" dedi birisi..halen hatıraların var, bizden biri değilsin, krom kullanıyorsun demekki..adam bir anda bir sezi ile meditatif bir hale geçti, içerden üçüncü gözüne doğru gözleri yükseldi, tüm hatıralar askıya alındı böylece, .beyaz kulaklıklı "Şey", .olamaz, kayboldu adam!! .B5, B5 alarm!!! diye bağırdı, kulaklıktan bir ses geldi o esnada, hatırasız olmaya ancak bir saat dayanabilir, bekleyin, görüntüler geldiğinde, ona gereğini yapın...dedi.
B eklediler, , adam üçüncü gözde kalmak için durdu, durdu, ancak bu çok zordu onun için, bir anda kendi yüzü belirdi, üçüncü iç gözünde...tamam dediler, .işte geldi..parçalayın..adam tekrar..döndü o hale, en sonunda,... bir ayna getirin, adama kendi yüzünü gösterin dedi, beyaz kulaklıklı bir başkası, aynayı gören adam gözlerini kapattı ancak yine kendi haline döndü nihayetinde..kendiyle yani hatıralarıyla birlikte kaçmaya başladı...
B ir oda, koordinasyon ve haber odası adı, bir anons geçti, tüm B.5 ekibi için, haberci öldü..bunu duyan adam hızla daldı bu odaya ve habercinin beyaz kulaklığını taktı kendine..artık o da B.5 ekibine dahil oldu böylece..herkes; ..aa!bunu daha önce gören oldu mu dedi, yok sanki görmedik, bir yerden çıkaracağım amaa..dedi, önceki odada, bu adamın hatıralarını ona ayna göstererek silmeye çalışan "Şey"...
B ütün yiyecek ve içecekler kokusuz, renksiz ve akışkan burada, yemekle ve içmekle bitmiyorlar, zamanda uzayarak bir yerlere gidip yapışıp kalıyorlardısanki..Adam ..içeceğini yudumlarken...kadına benzer bir şey belirdi; sarışın, mavi gözlü ama teni tam beyaz değil de krem rengi gibi, gözleri tam mavi değil de camın gerisinden görünen bir mavilik gibi, biraz kendine baksa çok güzel olacak diye geçirdi içinden.. haberci dedi ki adama, .nerelerdeydin, ben seni epeyidir arıyorum, sana haberlerim var..
Sonra ellerinde " iki içecek", bu "iki şey" zamanda uzayıp gittiler böylece....yapışmak üzere bir yere, belki de başka bir " .... "