
Black in the Pearl, Pearl in the Black
17 Temmuz 2024
Siyaset Altbaşlığında Hukuk
26 Temmuz 2024B
enim baş ucu kitaplarımdan biri Goethe nin Faust u dur, kendimin zahiri yönünü yıllarca oradaki baş karakter, bilimin onu mutsuz hale getirdiği Faust ile özdeşleştirmiştim ancak içimdeki batıni şey oradaki ikinci baş karakter olan maphisto idi, maphisto Faust un içindeki şeytandı aslında, onu maddi şeylerle kandırmaya çalıştı, o da kandı çünkü bir insan olarak tamamlanmak için şeytanın da arkadaşlığına gerek vardı.....ve nihayetinde Faust gördü ki..bir insanın tamamlanmadı için asıl gerekli olan şey tecrube...ve bu tecrubelerden çıkardığı sonuç... Sonuçta ne yaptı biliyor musunuz, çorak bir yeri bayındır hale getirdi, sadece insan olduğu için, Tanrı dan ya da diğerlerinden bir karşılık beklediği için değil..sadece tamamlanmış olduğu için yani 'HİÇ' mertebesine ulaştığı için..
En sevdiğim hayat felsefesi bu benim..."BİR HİÇ OLABİLMEK"
İ ki kitap daha var bu bağlamda şu an aklıma gelen..biri genç kızlığımda en az üç kez okuduğum "Rüzgar Gibi Geçti"..buradada aynı felsefe vardı, genç ve güzel Scarlett ona aşık olan zengin, iyi kalpli ve yakışıklı adamı değil de onu aşağılayan krndini kötü hissettiren entelektüel bir adamı seçiyor..en sonunda görüyoruz ki Scarlett aslında doğuştan o kadar duyarlı ve yaşam dolu birisi ki onu zaten ne o zengin adam ne de onu aşağılayan entelektüel adamı seçiyor..doğduğu topraklara dönüyor..orada yaşamaya başlıyor sanki dinlerde de anlatılan anavatanına öz yurduna döner gibi...
S on kitap daha güncel..Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu nun "Kral Kaybederse" adlı kitabı...buradaki ise bir adam... adamın libidosu o kadar yüksek ki...evleniyor, boşanıyor, daldan dala konuyor, çok yakışıklı ve varlıklı...kadınların hepsi aşık ona..kadınlatın her biri adam onun olsun istiyor, adam ise bütün kadınları, bütün dünyayı herşeyi istiyor, libido..günlük anlamda cinsel dürtüsü yüksek kişiler için kullanılır ancak 'yaşam enerjisi" demektir...hiçbir kadını üzen erkek ya da hiçbir erkeği üzen bu tür libidosu yüksek insanların edilgen tarafı olan yani üzülen taraflar asla tek başına mağdur filan değildir...yanmak istemişlerdir onlar da işte sizin kitapta da geçen pervanenin ateşe doğru dansı gibi...
P ervane yani bu son bahsettiğim kitaptaki edilgen kişiler yani aşıklar...aşkla yok olma arzusundadır aslında, maşuğun bir günahı yoktur, kimsenin bir günahı yoktur..bu biline😊
A TEŞ ZATEN ALEV ALEV YANMAKTADIR..EY PERVANE SEN DE YANMAK ARZUSUNDASIN DA HABERİN YOK DAHA😊
N eyse velhasıl bu kitaptaki yakışıklı ateş...bütün pervaneleri n içinde yanmasından sonra hiç çocuğu da olmadan yaşlanıyor ve de üstüne madden de fakirleşiyor..en son bir huzur eevinde tesadüfen küçük bir çocukla ilgileniyor, onunla sohbet ediyor, onun eğitimine katkıda bulunuyor, onun yaptıkları nedeniyle o çocuğun gözlerinde gördüğü mutluluk..ona gerçek yaşama amacını anlatıyor..ve huzur içinde tamamlanarak bu hayata şimdilik 😊veda ediyor..