
İnsana Dair: Biraz Oradan, Biraz Buradan…
31 Temmuz 2024
Biraz Da Sanattan…
31 Temmuz 2024U ykuya dalıyorum, birden kız kardeşimle kendimi Meksica City de, köhne kıpkırmızı ve eski her yeri bu renk ahşapta kaplı çok yüksek bir odanın böyle ranza gibi kat kat yatakları olan bir odanın, en yüksek katında, kardeşimle yatarken buluyorum, nerdeyiz diyoruz. Sonra anlıyoruz, daha önce de gelmiştik buraya -ancak neredeyse geri dönemeyecektik- var mısın yine her şeyi en yakın ve en çok tecrube etmeye!!! diyoruz ..ok..deyip birbirimizi gazlıyoruz, dikkat edelim, ailemiz var artık, yaa geri dönemezsek diyoruz, hadi şimdi bir deneyelim geri dönebiliyor muyuz, gözümüzü ve kafamızı biraz sıkıştırıyoruz artık gerçeğe mi hayale mi bilinmez, geri dönebiliyoruz, tamam diyoruz, geri dönüş oluyor, hadi gidelim yine oraya,... 20.yüzyılda sanırım, savaşın ortasında zift içinde bir yolda askerlerle birlikte sürünürken buluyoruz kendimizi, savaş var, ancak sadece kir pas içinde ölüler ve yaralılar ile birlikte, en ince ayrıntılarına kadar görerek yaralarını vs.. ilerliyoruz ama kimse neden ve nereye süründüğünü bilmiyor..sonra birden her şeyin başlatıldığı denilen hayat ağacına benzer uçsuz bucaksız, uzay, dünya... farklı boyutlarda, .bunun ne olduğunu şu an anlatamıyorum, bir yere böyle flash back gibi... bir şekilde orada buluyoruz kerndimizi, gözlerimizi kapatıyoruz, korkuyoruz, inanılmaz bir hızla ..böyle müzikte, kalın do sesi gibi bir ses backround da, kendimizi Hindistan da buluyoruz, orada tapınılan bir adam varmış, çocuğu olmayanlara 2000 dolar karşılığı çocuk yaptıran, bir adam.. bu içinde olduğumuz simule sistem bizi oraya götürüyor, aa...!!! neyse kapılardan geçiyoruz vs.. birden açılmaması gereken bir dolabı açıyoruz, içinden binlerce böyle karınca gibi kalabalık, o adam tarafından üretilmiş ağlayan bebekler çıkıyor, kardeşime, sahtekar bu adam diyorum, çocuğu olmayanlar bu şekilde çocuk ürettiğini bilse bu adamın, halen çocuk isterler mi diye sorduğumda, neden önemli değil insanlık için, kimse enine boyuna düşünmez, yapmak, olmak, önemli değil aslında insan için, bilinç altında ve dışında ölmek, öldürmek ister, hep birlikte evde kalmak, hep birlikte eve dönmek ister, bu boşluk, dünya boşluğu onu korkutur..der...sonra daha birçok şeyi iyi ve kötü, kırmızı ve pembe, mor ve sarı.. en yakından en saf haliyle gördük, tattık herşeyi, kendi ailelerimizi ve hatta kendimizi de gördük bu simulasyonda, herkes normal öylesine yaşıyordu, kavga ediyor, yiyor içiyor, gidiyor, geliyordu.. artık yeter dönelim, yine de bildiğimiz ruh bilmediğimiz ruhtan iyidir, burada sevgi yok diyoruz, çok uzun kaldığımız için kıvranıyoruz ancak dönemiyoruz, ben kalıyorum, kardeşim dönüyor, farkediyorum onun döndüğünü çünkü silueti var ancak donuk kalmış öylece yanımda, sonra çok sıkıştırıyorum kendimi, beynimi sıkıp gevşetiyorum ve ter içinde uyanıuorum, kızım yanımda ve mışıl mışıl uyuyor, ağlayarak sarılıyorum ona..😒👀